15 Ocak 2015 Perşembe

Aras'a mektup-1

   Blog yazma hayalim senin sayende gerçeğe dönüştü oğlum. İlerde bir gün belki okumak istersin bunları. Her şeyi hatırlamak çok zor. Şu anda bile ilk doğduğun günlerdeki halini hatırlamak için zorluyorum kendimi. Zaman ne kadar çabuk geçiyor. 
   Bu aralar çıkmaya çalışan dişlerinle pek huzursuzsun ama genel olarak hemen her şeye gülebilen, güldüğü zaman o koca badem gözleri gülen, oturduğunda aşağı sarkacak kadar tombul ve yumuşak yanaklı bıdık bir bebeksin.
   Dişlerin çıkmaya çalışmasının yanı sıra bir süredir doktorunun verdiği ferrum nedeniyle ufak kabızlık problemleri yaşadın. Biz de sendeki huy değişiklikleri nedeniyle uykusuz günler geçiriyoruz. Bir de bu ara dönme ve oturma çalışmaların var. Tam olarak hala desteksiz oturamıyorsun ama dönmeyi beceriyorsun artık tabi bu durumda biz de seni yalnız bırakamaz olduk.
   Artık seni çağırınca ellerini bana uzatıp, heyecandan bacaklarını birbirine vuruyorsun kucağıma alayım diye :). Tabii bu durum çok hoşuma gidiyor.
   Gündüzleri benimle ve anneannenle vakit geçiriyorsun. Hala çalışmaya başlamadım. Zaten seni evde bırakıp nasıl gideceğim çalışmaya. Senin için anneannen tam bir oyun arkadaşı. Sabahtan akşama bıkmak usanmak bilmeden seninle oyunlar oynayıp, şarkılar söylüyor. 
   Akşam baban eve geldiğinde bir heyecan içinde karşılıyorsun onu bayılıyorum o haline. Hemen kucağına alsın seni istiyorsun. 1-2 saat oynayabiliyorsunuz. Senin uyku vaktin geliyor tabi. Akşamları genellikle baban uyutuyor seni. Böylece daha çok vakit geçirebiliyorsunuz.
   Bu günlük bu kadar. Ara ara yazacağım bu mektuplardan.  Çok seviyorum seni bıdık oğlum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder